Çağla BÜYÜKAKÇAY Röportajı - 2015 DDF Tenis Şampiyonası
Dubai Duty Free Tenis Turnuvası’nın ikinci gününde Türkiye’nin bir numarası, milli tenisçimiz Çağla BÜYÜKAKÇAY 2 saat 24 dakika süren ve 6-2, 6-7 ve 6-4’lük setlerle kazandığı çekişmeli maç sonrası Dubai International Tennis Stadium Players Lounge’da BilgiDubai için Alp Sarper’in sorularını yanıtladı.
AS: Çağla BÜYÜKAKÇAY öncelikle söze sizi tebrik ederek başlamak istiyorum gerçekten muhteşem bir maçtı 6-2, 6-7, 6,4.
ÇB: Teşekkür ederim.
AS: Şimdi biraz geriye gidecek olursak bize tenise nerde ve ne zaman başladığınızın hikayesini anlatabilirmisiniz?
ÇB: Tenise Adana’da başladım zaten Adana’da doğdum büyüdüm, sonrasında teniste başarılarım artınca 14 yaşında İstanbul'a geldim şu anda 11 senedir İstanbul’da yaşıyorum. Küçük yaştan beri Türkiye şampiyonluklarım var ama 17 yaşımdan beri profesyonel tenis oynuyorum.
AS: Bu sene Dubai Duty Free Turnuvasına Wild Card olarak katılıyorsunuz o süreci biraz anlatırmısınız?
ÇB: Evet, bugün itibariyle dünya sıralamasında 120 numarayım bundan evvel en iyi sıralamam 117 idi buraya gelmeden öncede A-Milli takım maçlarını oynadık. Bu turnuva Grand Slamler’den sonra en büyük turnuvalar’dan birisi. Antrenörüm Dubai turnuvası organizatörleri ile bağlantıya geçti ve Wild Card request yaptı bende tabi her şeyden evvel dünya sıralamasındaki en yüksekteki müslümanım onun dışında Türkiye'de 1 numarayım ve son zamanlardaki çıkışım dikkat çekici. Bütün bunları göz önünde bulundurarak kendimize bir fırsat yaratmak istedik ve aslında şansımızı denedik yoksa 2 tur eleme oynayacaktım. Sağolsunlar çok büyük isimlerin yanında Wild Card’ı bana verdiler o yüzden Dubai Duty Free turnuvasına çok teşekkür ediyorum. Öyle güzel bir şey oldu bende bu şansı değerlendirdim.
AS: Size ülkemizde tenisin durumu hakkında sorum olacak, geçmişte siz ve Marsel İlhan'nın başarıları kuşkusuz bu sporu daha popüler hale getirdi, sizin ayrıca bu konuda nasıl çalışmalarınız var?
ÇB: Ben aslında bir tesadüf eseri tenisçi oldum çünkü önümde bir rol-model yoktu. Ama şimdi mesela Marsel var, ben varım ve bizler bu büyük turnuvalarda kendimizi gösterdikçe mesela bir Grand Slam’de bir Türk çeyrek final oynadığı zaman bence ilgi çok daha fazla artıyor. Zaten ben Türkiye'deki son 10 senelik tenisin gelişim süreci çok yakından takip ediyorum ve ilginin çok daha arttığını görüyorum. Mesela bu turnuvayı takip eden çok insan olduğunu biliyorum bana her gün mesaj atan, iyi şanslar dileyen çok insan var bu biraz başarıylada orantılı biz ne kadar başarılı olursak ne kadar sayımız artarsa Türkiye'de tenis oynayanların da sayısı artacak , örneğin Federer yüzünden tenise başlayan milyonlarca insan var. Yani başarı geldikçe de popülarite de artacaktır.
AS: Bildiğim kadarıyla Türkiye'de tenisçiler sponsor bulmakta biraz zorlanıyorlar, doğru mu?
ÇB: Evet haklısınız.
AS: Sizin bu konuda tecrübeniz nasıl? Sponsorlarınız vardır fakat başka arayışlarda mısınız?
ÇB: Benim sponsorluğumu Türkiye Tenis Federasyonu (TTF) üstlendi. Dediğiniz gibi ben Türkiye'nin 1 numarası dünya sıralamasında 120 numara olmama rağmen sponsor sorunu yaşıyorum çünkü büyük şirketler maalesef bireysel sporun arkasında durmaktan çekiniyorlar. Hep takım sporlarına yöneliyorlar halbuki tenisin pazarı çok büyük aslında doğru sponsorluklarla çok daha fazla ismi spora kazandırabilirler sponsorluğun tabii oyuncu yada bir katkısı olduğunu değer kattığını düşünüyorum. Sponsor bulma sıkıntısı maalesef teniste devam ediyor.
AS: Peki Gençlik ve Spor bakanlığının desteği nasıl? Var mı? Daha iyi olabilir mi?
ÇB: Bakanlığın TTF’ye verdiği bir bütçe var bizde bu bütçe dahilinde harcamalarımızı yapıyoruz, yani çok şükür bizi mağdur etmiyorlar o konuda minnettarız gerçekten bir kere çok büyük yatırımlar yapılıyor çok büyük tesisler yapılıyor bir takım önemli organizasyonlara ev sahipliği yapıyoruz yani iyi yönde ilerlediğimizi düşünüyorum.
AS: Peki bize bu yılki hedeflerinizden kısaca bahseder misiniz?
ÇB: Bu yıl yakınlarda dünya sıralamasında ilk 100’e girmek istiyorum çünkü ülkemizden bunu hiç başaran olmadı şu anda en büyük hedefim o ve bu hedefe de yakın olduğumu düşünüyorum. Aynı şekilde Grand Slam ana tablosu oynamak istiyorum bu da en büyük hedeflerimden birisi, şu ana kadar 3. Kez elemelerin son turunda yenildim belki bu yıl Roland-Garros’a katılma şansım olacak. Burda tabi kendime bir sınır koymak istemiyorum hedefim ilk 100 içinde kalıcı olup gelebileceğim en iyi yere gelmek ve dünyaya bir Türk tenisçinin neler başarabildiğini göstermek istiyorum.
AS: Yarın zorlu bir maçınız var geçen yılın finalisti Alize CORNET ile, böyle bir maça nasıl hazırlanıyorsunuz? Muhakkak fiziksel olarak hazırsınızdır ama zihinsel olarak nasıl bir süreç var?
ÇB: Bugün benim için çok önemli bir maçtı açıkçası bu maçı kazanmam gerçekten çok önemliydi o yüzden bir badireyi atlattım bugün, yarın oynayacağım kişi sanırım şu anda dünya sıralamasında 15. sırada bu turnuvanın 15. seri başı çok zor bir rakip ama ben geçen hafta çok iyi maçlar kazandım milli takımda ilk 50’den 2 kişiye karşı 2 galibiyet aldım. Benim kaybedecek bir şeyim yok ve beni tanımayan bir oyuncuya karşı oynayacağım ben ise onu tanıyorum TV’de çok seyrettiğim bir isim elimden gelenin en iyisini yapacağım. Tabi beni ilk önce bu maçın stresini üzerimden atmak bekliyor ondan sonra yarına hazırlıklarıma bu gece itibariyle başlayacağım.
AS: Çağla BÜYÜKAKÇAY uzun bir maç sonrası bize vakit ayırdığınız için çok teşekkür ederim, şahsım adına, BilgiDubai ekibi ve Dubai’de yaşayan tüm Türk Expatlar olarak size bol şans diliyoruz, yarın emin olun ki tüm desteğimizle sizin yanınızda olacağız.
ÇB: Çok teşekkür ederim, görüşmek üzere.