Sema Senyil / Dubai'den mektuplar

Bu yazıyı arkadaşlarınla paylaş   

CIKOLATA KEYFI

Sakin gecen bir Agustos ayini, en tatli yapan sey bence, Belcika’li bir cikolata firmasinin, Dubai Ladies Club da duzenledigi ,cikolata tadim gecesiydi.

Aslinda gittigim her ulkede hic cekinmeden, yerel tatlari denedigim halde, benim icin cikolata bir kalori deposundan baska birsey degildi,bu nedenle tadina bile bakmazdim. Bayramlarda, bebek tebriklerinde cesitli vesilelerle, ikram edilen cikolatalari itiraz etmeden alir, yavasca cantama birakirdim. Cunku Turk insaninin olur mu, darilirim diyen anlayisina,ben cikolata sevmem diyerek karsi koymam imkansizdi. Ama bu isten cok mutlu olanlar da vardi.Yakin arkadaslarimin cocuklari, bu huyumu bildiklerinden, beni gorur gormez cikolata stoklarimin yanimda olup olmadiklarini sorarlardi.

Ama yinede Dubai de misafir olan kayinvalidemin benimle ayni hislerde olmamasi, hem de sakin gecen yaz gecelerinde degisik deneyimlere sahip olmak icin bu organizasyona rezervasyonumuzu yaptik. Bizimle beraber 10 Turk hanimi da bu geceye sahit olacakti.

Iftar sonrasi katildigimiz bu gece, uluslararasi bir organizasyon yapisindaydi. Onar kisilik masalarda farkli ulkelerin cikolata severleri ,bu geceyi kacirmamisti.

Ben ise kendimi maca gitmis ve Galatasaray turbununde oturan Fenerbahceli gibi hissediyordum. Acikcasi tabagimdakileri bitiremezsem diye korkuyordum, ya masadaki hanimlardan biri, bak hicbirini yiyememissin ,keske gelmeseydinde baska birinin hakkini gaspetmeseydin dese , ben ne derdim. Bu suclulukla ne olacagini beklemeye basladim.

Ilk prezantasyon esliginde, icinde alti parca cikolata bulunan tabaklar servis edilmeye basladi. Daha tabaklar masaya konur konmaz herkes favorisi olan cikolatayi tatmaya basladi. Beyaz cikolatadan, siyah cikolataya, farkli kakao oranlarinda ve dogal aromalarla lezzetlendirilmis bu cikolatalara benden baska hic kimse hayir dememisti.

Ama tam bu sirada, cikolatanin bes farkli duyu organi ile yenmesi gerektigini ogrendik. Once gozumuz gorecek, kokusunu duyacak, en acik renkli cikolatayi agza alacak vede isirmayacaktik. Damagimizda eritecektik. Yeni tadima hazirlikli olmak icinde bir miktar su icip agzimizi temizleyecektik. Tabi bu arada sinava tutulup, tattigimiz cikolatanin aromasinin ne oldugu gibi sorularlada karsi karsiya kaliyorduk.Bilenler kucuk cikolata paketleri ile odullendiriliyordu.

Ilk prezentasyondan sonra ,odullu cikolata ahcilari bize cikolatali tart ve cikolata kopugu yapmasini, uygulamali olarak gosterdiler. Kullanilan malzemeler once tanitildi. Hersey o kadar hassas olarak seciliyor ve tartiliyordu ki ,ornegin 245gr kakao (niye 250 gr degil ki) ozel bir isida diger malzemelerle karistiriliyordu. Kisacasi, cikolata uretiminin, laboratuvar ortaminda ilac uretmek gibi birsey olduguna karar verdim.

Tabi ki hemen ayni urunler bizede tattirildi. Ben ise esim, cikolata goturmezsem bizi eve almayacak diye yemedigim cikolatalara mazeret sunmaya calisiyordum. Aslina bakarsaniz isin bu kismida dogruydu. Esim ise tam bir cikolata severdi. Evde ise zulasi mevcuttu. Ihtiyaca gore secimler yapar ve market alisverislerinde eksik cesitlerini tamamlamayi atlamazdi. Bu yuzden de donerken ona marketten birkac paket cikolata almamak olmazdi.

Iki saate yakin suren gecenin sonunda, firma yetkilisi gecenin talihlisini sececeklerini belirtti. Benim yine aklimda cikolata olmadigi icin, acaba bir Belcika turumu soz konusu diye dusunmeye basladim.

Bu nedenle herkesin oturdugu sandalyeyi kontrol etmesi ve giydirimis sandalyelerin altina gizlenmis, cikolata firmasinin kartini bulmamiz istendi.O gece orada bulunan 150 civari konuk heyecanla sandalyelerini arastirmaya baslamisken, o karti kim buldu dersiniz?

Cikolata gecesinin en sansli bayani, orada ki cikolata sevmeyen tek bayani idi. Yani BEN... Tabii odul neydi diye sorarsaniz, ozel olarak hazirlanmis, bir kiloluk cikolata pakediydi. Tabii bu firmanin gramla cikolata sattigini ve kuyumcu dukkanlarinda bulunan hassas tarti ile satislarini yaptiklarini belirtirsem, bu paketin ne kadar degerli oldugunu daha iyi ifade etmis olurum.

O geceden sonra, en azindan bana ikram edilen cikolatalari tatmayi ihmal etmiyorum,bu sektorde calisan insanlarin emegi adina....

Agustos 2010

Sema Senyil

DUBAI’DE TURK YEMEKLERI

 

Hafta sonlari herkes gibi, biz de ailecek birlikte zaman gecirmekten pek keyif aliriz. Ama bu kisacik hafta sonlarinda, ozellikle de oglum ve esimin  birebir zaman gecirmelerine de imkan tanirim. Anne ve ogul olarak, butun haftayi basbasa gecirdikten sonra , baba ogul iliskilerini ozel yapmak adina, bu zamanlarda planli ,plansiz aralarindan ayrilirim.

Iste bu hafta, bu kisacik kacamagimda Time Square Alisveris Merkezine gittim.

Ozellikle arkadaslarimin cocuklarinin dogum gunu hediyelerini temin ettigim bu kucucuk alisveris merkezi, icinde kocaman bir oyuncak magazasina vede cocuk butiklerine ev sahipligi yapar. Yine bu amacla gittigim Time Square bu sefer beni , Montmartre  benzeri bir manzara ile karsiladi. Paris’e gitme sansini edinmis olanlar, sokak tezgahlarina ev sahipligi yapan, ressam ve sanatcilarin resimlerini sergiledigi, bu sanat dostu semti cok iyi bilirler.Time Square ise Paris’e ozenmiscesine tezgahlarini acmisti.

Girer girmez, alisveris merkezinin koridorlarini renklendiren tezgahlari ,merakla birer birer incelemeye basladim. Tezgahlar, cok farkli kulturlerin getirdigi cesitliligi yansitiyordu, ayni Dubai’nin kulturel yapisi gibi. Benim icin cok yeni olan bu kesif, meraklilari icin kasirilmaz firsat olmali ki, alisveris merkezinde her zamankinden farkli bir kalabalikta goze carpiyordu. El yapimi havlular, takilar, resimler derken biraz ileri de Turk yemekleri tezgahi ile karsilasmam ise tamamen surpriz oldu.

Tezgah basindaki Turk hanimlari ise cok sicak bir konukseverlikle caylarini ikram ettiler ve bu kermesin aslinda, her ayin ikinci cumasi geleneksel bir sekilde tekrarlandigini vede benim bu sezonun sonuna yetistigimi ifade ettiler.

Ben ise bu kisacik ziyaret sirasinda, komsu tezgahtaki bir Ingilizin, bu hafta yalanci dolmaniz var mi diye sormasini, baska bir yabancinin ise mercimekli kofte diye gelmesine bayildim. Iste kulturumuzu tanitan Turk kadinlari diye dusundum, yemeklerimizi Turkce isimleri ile herkese tanitmasini beceren, Ingilizcenin hakkini verecek sekilde guzel konusan, yardimsever Turk kadinlari. Neden mi yardimsever, cunku tezgahin gelirini, yardima ihtiyaci olanlara vermek uzere bu yola cikmislar. Sessiz sedasiz bir araya gelmisler, tezgahlarini acmislar, mutfaklarini acmislar, daha da onemlisi yardim icin yureklerini acmislar.Hafta sonu demeden esini cocugunu evde birakip, yardima ihtiyaci olanlar icin tezgahlarin basina gecmisler.

Belki de bravo onlara, demekten biraz daha fazla birseyler yapip, yaz sonrasi hem anne elinden cikmis yemeklerin tadina bakmali, hem de verdigimiz paranin birilerinin yarasini sardigini dusunup bundan mutluluk duymaliyiz…

Simdiden afiyet olsun

 Haziran 2010

 

Sema Senyil

IMDAAAT HIRSIZ VAR!!!

Dubai, gokdelenler sehri oldugu kadar, pembe panjurlu evleriyle de haritada kendine yer edinmistir. Buna ragmen,bundan cok azimiz haberdarizdir. Aslinda bunlar, dar sokaklarin icine gizlenmis yada Sheikh Zayed’in hemen kenarina kondurulmus, gizli bahceli evleridir. Bahcelerinde ise rengarenk begonviller, Bodrum’u hatirlatircasina evleri kucaklar. Evlerin kucuk alcak catilarida, kocaman bahceleride sehrin tas binalarina nispet yaparcasina ayaktadirlar.

 

Iste bunlardan birinde ,cok yakin dostlarimiz Evren ve Omer ikamet etmektedir. Bir tesaduf eseri yakaladiklari, bu guzel evlerinde kizlari Aleyna ve ogullari Emin ile birlikte Dubai’nin keyfini surmektedirler. Bu ailenin kapilari ve sofralari dostlarina da her zaman aciktir.

 

Iste hikayemiz bu evde geciyor.Dubai’nin bu kocaman begonvilli bahcesinde. Malum evde iki cocuk ,biri onde ,biri arkada iki bahcesi olunca eve sevimli dostlar almak kacinilmaz oluyor.Bizim arkadaslarimizda yariyil karne hediyesi olarak cocuklarina, col kosullarinda yasamaya aliskin,avci bir tazi yavrusu aldilar.Bu yavru ayni zamanda, site komsulari tarafinda cok guzel kabul gordu. Sitenin cocuklari ,okuldan sonra tazimizi sevmeye ,komsu evlerin sakinleride kahve icmeye daha sik ugrar oldular.

 

Tabii bizde Efe’mizle beraber duzenli ziyaretlerimizi hic aksatmiyorduk.Taa ki dune kadar. Sevgili Latte’miz gece saatlerinde birden bire  bahcede bagli oldugu kulubesinden kayboldu. Bahce kapisinin kapali olmasi bizde, onu cok sevmis baska biri tarafindan alindigi suphesi uyandirdi. Yoksa bahcivan dusmani, sevgili Latte’miz nasil bagirmadan ,sahibini uyarmadan bahceden cekip gitmis olsun ki…

 

Dunden beri veteriner klinikleri dahil bircok yere haber vermeye calistik.Isin en zor tarafi bunu cocuklara uygun bir dille anlatmak olacakti. Can dostlarinin kacirildigini, aslinda calindigini nasil guzel ifade etmeli diye dusunurken,

oglumuz Efe bize aradigimiz cozumu getirdi. Latte annesini cok ozlemis olmali ki ,bizleri birakti ve gitti dedi. Evet bes yasindaki bir cocuk icin ,evini terketmek ancak annesini ozlemekle olurdu…

 

Sevdiklerinizin hep yaninizda,yanibasinizda olmasini dileklerimizle…

 

Hoscakalin

 

Sema Senyil

 

May 2010

 

 

 

BIR MESLEK, IKI INSAN 

 

Bugunku okul programi ,ogrencilerden saclarini cilgin bir sac modeli taranmasi ve o sekilde okula gelinmesini istiyordu. Iste bu harikaydi. Cocuklarin oldugu kadar,biz sinif annelerininde, bu ozel gunlerden keyif aldigimizi itiraf etmem gerek saniyorum. Daha yeni organize edilmis, Pijama ,Pilow (yastik) ve Popcorn gununde ki anlatilamaz eglenceyi unutmamistik. 

Aslinda o gun  bes yas ogrencilerine P harfi ogretilecekti. Cocuklarin hafizasinda kalmasi acisindan, bu isi somut neslelerle anlatmak uzere P harfi ile baslayan objelerle gunu ozlestirmislerdi. Isin mantigi harikaydi, ama dahada harikasi sinif ogretmenimiz idi. Belki yillarin tecrubesi, belki biraz cocuk ruhlu olmasi, onun bu isi mukemmel yapmasina imkan taniyordu. Kendine ogun kiyafet olarak, cizgi film kahramanlari ile suslu pembe bir pijama secmisti, altinda yine hayvan desenli pembe terlikler vede saclarindaki bigudilerle birlikte, pamuk prensesin anneannesinin bonesini tasiyordu. Boynunda ip ile astigi bebegi ile beraber, bes yasindaki bir kiz cocugunun zevkini tasiyordu tercihleri. Inanilmaz derecede cocuklari eglendirirken ogretmeyi ve anneleri sasirtmayi becerebiliyordu. 

Bugunde ayni heyecanla okula gittim. Hem ogrencileri ,hem ogretmenimizi gormek icin sabirsizlaniyordum. Sonuc sasirtici derecede olaganustuydu. Ogretmenimiz dort bes cm capindaki kucuk balonlari helyum gaziyla sisirtmis ,sacina yaptigi kucuk orgulerin uclarini bu ucan balonlara baglamisti.Saclari havada asiliydi. Wacky (cilgin) sac daha iyi ifade edilemez ,W harfi daha iyi ogretilemezdi… 

Kapida cocuklarimizi alip eve goturmek uzere bekleyen anneler olarak, cocuklarimizin yerinde olmanin ne kadar keyifli oldugunu konusunda hemfikirdik. 

Bu keyifle aksam yatarken okuyacagimiz kitabi odunc almak uzere kutuphaneye gittik.Tatilde oldugunu dusundugumuz,kutuphane ogretmenimiz Mr.Green ile tesadufen karsilastik. Aslinda onun tatile cikmadigini ,bir havayolu firmasinda kabin gorevlisi olmak uzere isinden ayrildigini ogrendik. Kutuphaneye de  mesai arkadaslari ile vedalasmaya gelmisti. Oglumun ne kadar yikildigini anlatamam, kutuphane ogretmeniyle bu kadar yakinlastiklarini daha once anlayamamistim. 

O anda isi eglenceli bir hale donusturmeye karar verdim. Acaba biz Istanbul a ucarken ,Mr Green de artik bize kitap yerine ,meyve suyumu verecekti? Bu nedenle, ondan hangi meyve suyunu isteyecegimizi tartismaya basladik. 

Mr.Green sadece yapacagi isi degistirmis, ama hayatimizdan cikmamisti…. 

Dusunsenize bugune kadar hangi ogretmenimizi hayatimizdan cikarabildik. 

Hepinizi seviyoruz,iyiki varsiniz… 

Sema Senyil 

Nisan 2010 

BIR TURK KAC NINNI BILIR? 

 

Oglumun okul takviminde ,17 Mart’ta  St.Patrick’s day kutlamalari olacagi ibaresi vardi. St Valentine kutlamalarina butun dunya ile birlikte katiliyorduk,ama bu ozel gune ilk defa dahil olacaktik.

Onume gelen dergileri karistirirken ,bu gune iliskin bir kose yazisi gorunce okumadan gecemedim.Yazi bir Irlanda gelenegi olan bu gunun altini cizerken,dunyanin dort bir yanina dagilmis ,Irlanda kani tasiyan unlulerini tanitiyordu.Bu arada okuyucunun ,kucuk eglenceli bir test ile Irlandali kani tasiyip tasimadigi olculuyordu.

Sorulardan bazilari ,en az uc siirin ezberden bilinip bilinmedigi, cok iyi sarki soylerken, ayni anda dans edilip edilemedigi vede iyi hikaye anlatma yetisine sahip olunup olunmadigi seklindeydi. 

Ayni gunun aksami,oglumu yataga goturme sirasi bendeydi. Uyku oncesi sutumuz ictik,dislerimiz fircadik,masalimiz dinledik vede ninnimizi okuyacaktik.Iste isin en acikli noktasi bu, ninni okuma kismi. Esimin de,benim de repertuvarimiz bu konuda pek genis degildir.Her aksam yatakta ,tam bildigim ninnilerden birine baslamisken,oglum “anne degistirmisin” der, baska ninni ister. Bu aslinda onun icin ,uyumayi geciktirmesini saglayacak baska bir oyundur. Eger erken yatmissa,bizde bu oyuna ayak uydurur, pekde egleniriz .Mehmet Ali Erbil in fi tarihindeki sarki yarismalarina katilmis gibi ,ninniden ninniye geceriz.Tabi bu arada Christmas sarkilarina kadar epey bir yol katederiz.

Uyku merasimi bittikten sonra ,esim gulerekten ‘‘ nasil gecti program’’ diye sordu ve bende ‘bugunu de kurtardik Istiklal Marsina sira gelmeden uyutmayi basardim’’, diyerek gulumsedim.

Daha sonra, esime gunduz okudugum yazidan bahsettim, ailecek karar verdik, biz kesin Irlandali kani tasimiyorduk… 

Sevgiler  

Sema Senyil 

Nisan 2010 

YESIL KUCUK ADAM

 

Oldum olası izledigim filmlerin mutlu sonla bitmesi, beni pek memnun etmistir. Benim gibi dusunenlerin sayisi epey olmali ki, son donemde cekilen yuzlerce Turk dizimiz bu sonuca gore kurgulanmis, hepimizin belleginde yer tutan fakir ama yakisikli genc ile fabrikator kizin ask filmleri de bu amaca hizmet etmistir.

Dahada eskilerden Ferhat la Sirin in Leyla ile Mecnun un sevgileri dillerden dillere, bugunumuze kadar ,sevgiye onem vermesek tasinirmiydi acaba?

Hele hele daha bir kac gun once okudugum bir haber ,ortacagdan beri ayakta olan Roma nin tarihi Trevi cesmesinin sadece biz Turkler tarafindan Ask Cesmesi olarak adlandirildigindan bahsetmemisdiydi?

 

Bu ve bunun gibi daha nice ornekler, aslinda Turk toplumu olarak bizim sevgiye, aska, mutluluga ne kadar onem verdigimizin bir gostergesi degil midir? Evet,bence oyledir..Iste bu duygularla, bu kosenin adinin DUBAI DEN MEKTUPLAR olmasi gerektigini hissettim.Gunumuzde ne kadar tarihe karismis olursa olsun,mektup butun guzel hislerin ,mutlu haberlerin ,askerdeki ogullarimiza,sevgililerimize,analarimiza ulasmanin yolu degil miydi dune kadar.Benim mektubum ise acik olacak,isteyen evimde konuk olacak,isteyen benimle guzel bir hafta sonu gecirecek.. .Tabii arada dertlesecegiz .Nede olsa hepimiz vatanimizdan uzagiz ve buyuklerimizin destegi olmadan, en iyi sekilde cocuklarimizi yetistirmeye calisiyoruz .Hemde bazilarimiz bunu calisan anne olarak basariyor.O zaman bu yasadiklarimizi paylasmanin,zaman zaman aferin bize demenin zamani.Kısaca bu kosede bize ve BAE ye dair hersey olacak.

 

O zaman benden basliyorum. Bes yasindaki oglum ve esimle beraber 20 yillik finans kariyerin ardindan ,Dubai li olduk.Sanirim Dubai bizi sevdi ,bizde onu cok sevdik.Oglum artik Turkiye ye tatile gidildigini ve eve donuyoruz dendiginde Dubai ye gelindigini ogrendi. Ilk zamanlar Turkiye ye tatile, ister gidelim ,ister donelim anne yine mi tasiniyoruz diyordu…Nereye ait oldugumuz iliskin bir kimlik sorunu yasiyordu. Cunku ilk yilin ardindan, birde kiralarin dusmesini firsat bilip ev degistirmistik.Uzman gorusleri, cocuklarin ayni ev icinde oda degisikliklerinin bile travmalara yol acabilecegini soylerken,biz kaplumbaga misali oradan oraya tasinmistik. Bu donemde en cok aile olmanin onemini, yasayarak ogretmeye calistim,nerede yasadigimizin hic onemi yoktu hep beraber olduktan sonra.Onceleri sirf bu amacla hergun farkli yerlere giderekte mutlu olabilecegimizi gosterdim.Mutluluk yasadigimiz yerde degil,bizimle beraber her yere goturebilecegimiz birseydi, icimizdeydi. Bu nedenle ajandami duzenlerken,bir gunumun digerinden farkli olmasi icin caba gosterdim.Simdi bu hayatimizda rutine donustu.Esimle ve oglumla yaptigimiz programlarda hep yeni heyecanlar ariyoruz. Sansliyiz Dubai bize bu imkani taniyor.Daha yeni ugurladigimiz Alisveris Festivalinde, sehrin her bir yaninin nasil panayira donustugunu hatirlatmaya gerek var mi bilmiyorum.

 

Size cok yeni oglumla yasadigimiz  geceyi anlatmadan mektubumu bitirmek istemiyorum.Aksam yemeginden onceydi, oglumun banyosunu doldurmustum.O icine girdikten bir sure sonra .farkettirmeden yesil renkli gida boyasini, kuvete boca ettim.Ne oldu dersiniz ?Yesil bir kucuk adam.Size oglumun kadar sasirdigini vede guldugunu anlatamam.Ustune ustluk aksam yemegi menusu olarak, ispanakli makarna ve brokoli onu beklemiyor muydu?Yesil gecemizi yesil renkli pijamalarimizla noktaladik ve uyumadan once super kahraman Hulk un  nasil yesil oldugundan bahsettik.Acaba onun anneside mi ona saka yapmisti dersiniz….

 

Gorusmek uzere,

Sevgilerimle

 

Sema SENYIL

Mart 2010

ANNELER GUNU

 

Butun dunyada Sevgılıler gunu gibi ozel gunler ayni tarihte kutlanirken, neden anneler gunu dunyada  farkli tarihlerde kutlanir anlayabilmis degilim.

 

Amerika da uygulanan takvime gore bu yil Anneler Gunu 9 mayis 2010 da kutlanacak .Birlesik Kirallik larin takviminde ise 14 Mart 2010 da kutlandi bile.

 

Anavatanimiz,Anneler Gunu icin Amerikan takvimini kullanirken, BAE kendi takvimini kullaniyor ve 21 Mart 2010 u belirlemis anneler gunu icin..Bu nedenle gecen senede ,bu senede ayni panigi yasadim.''Eyvah atladim,annemin ve kayinvalidemin Anneler Gununu kutlamayi unuttum''.

Bu arada Fransa ,Ispanya ve Polonyanin da takvimler farkli anneler gunu icin.

Dubai ye gelinceye kadar bu kadar farkli tarihdeki kutlamalarin farkinda degildim,simdi ise takip etmekte zorlaniyorum.Cunku BAE de olsak bile oglumun okulu Amerikan mufredatini takip ettiginden, Anneler Gununu okulda BAE de kutlanildigi tarihte degilde, Amerika daki takvime gore kutlaniyor.Yani BAE  icinde bile iki ayri takvim var .

 

Ne kadar da karisik oldu degil mi?Onemli olan su anda BAE deyiz ve ozellikle Alisveris Merkezlerinin guzel kutlamalari var anneler icin, yeni heyecanlar icin, kucuk degisiklikler icin, belki o gun yapacak daha iyi bir isin olmadigin icin gidip gorulebilir. Dubai Mall  kutlamalari bir haftaya yaymis  17 -24 Mart haftasinda anne ve cocuk en guzel cekilmis fotograf yarismasi, cocuklarinin anneleri icin dekore ettigi kek ,buzdolabi magneti vb dizayn etme aktiviteleri ve niceleri mevcut…

 

DubaiKidz anneler gunune va bahar festivali kutlamalarina katilan, mallarin,okullarin,restoranlarin, akvitivetlerini iceren bir sayfa hazirlamis Sanirim herkese uyacak birseyler var icinde. Simdiden hepinize iyi eglenceler diliyorum,belki biryerlerde karsilasiriz,kim bilebilir….

Son olarak butun annelerin vede anne olacaklarin Anneler Gunu kutlu olsun.

Sevgiler

 

Sema SENYIL

Mart 2010